Skip to main content

Şirketi 3 milyon liraya satın alıp piyasayı 13 milyon dolandırmak.

Bu hafta yine kan donduran bir dolandırıcılık hikayesi dinledim. İşim gereği çok fazla insanla tanışıyorum. Firma ismi vs vermeden ana fikri paylaşıyorum.
Nitelikli dolandırıcı kişi gidiyor sektöründe başarılı 15 senelik bir firmayı değerinin üstünde satın alıyor. Benim duyduğum rakam 3 milyon lira. Tabi firmanın bankalarda vs de repütasyonu yüksekmiş. Eski firma sahibine de ödemeyi vadelendirmiş. Tabi rakam iyi olunca eski firma sahibi vadeyi kabul etmiş. Sonrasında değişik bankalardan krediler vs almış. Rekabetçi rakamlarla işler yapıyor 1 yıl boyunca, tedarikçilere ciddi rakamlar takıyor. Vadelendiriyor, cari çalışıyor. Yaklaşık 1 yılın sonunda Bankalar ve piyasaya yaklaşık 13 milyon borç takmış. Tahmin edersiniz ki SGK ve vergileri de ödememiş. Tabi ki personeller de son 4 aydır maaş alamadıkları gibi yıllarca biriken kıdem tazminatlarını da alamıyorlar. Özetle piyasayı süpürüp adam yok oluyor.

Bu hikaye çok ilginç geldi. Adam başından beri büyük düşünmüş. Yeni firma kursa tabi kimse itibar etmeyecekti. İtibarlı bir şirketi kullanarak böyle bir dolandırıcılık örneğini ilk defa dinledim.
Bir yanda firmalarının değerini milyar dolarlar seviyesine taşıyan yabancı girişimcileri dinlerken bir yandan da bizimki gibi şark kurnazlarının hikayelerini dinlemek çok utanç verici. Adam kafayı iyiye yorsa ne problemleri çözecek ama demek ki fıtratında yok.
Mağdur ettiği kişilere geçmiş olsun demekten başka son söz kalmıyor.

Comments

Post a Comment

Popular posts from this blog

Müşteri alışkanlıklarını izlemek. Sokak kapısı örneği

İspanya'nın Barselona şehrinde sokakta yürürken bir apartman kapısı dikkatimi çekti. Bu kapıyı yapan usta diğer ustalardan farklı davranmış. Yaptığı kapıları taktıktan sonra arkasını dönüp gitmemiş, kapıyı kullanan kişilerin hareketlerini izlemiş . Eminim siz de özellikle sokak kapısınıda bir elinizde poşetler varken, diper elinizle kapı kilidini açıyor, aynı anda da ayağınızla kapıyı itiyorsunuzudur. Bu kapı ustası müşterilerinin kullanım alışkanlığını izlemiş ve kullanıcılarına bir güzellik yapmış. Fotoğraf konuyu anlatıyor. Sokak kapısına ayak ile itme aksesuarı Siz sokak kapısını nasıl açıyorsunuz?

Girişimcilik Testi

KOSGEB'in girişimciler için birçok hibesi, ücretsiz semineri veya fuar destek programları vardır. Bunları zaten http://www.kosgeb.gov.tr adresinden takip edebiliyoruz. Bir işe başlamadan önce o işe uygun kişimiyiz bilmemiz lazım. Postacı olmaksa hayalin, yürümeye razı mısın? İlk okul öğretmeni olmaksa hayalin, çocukları sever misin?  Girişimci olmaksa hayalin bu iş için doğru kişi misin? Tabi ki aşağıdaki sorular da cevapları da kutsal bir kitaptan alınma değil ama büyük ölçüde (çevremdekileri gözlemlerime göre) doğru. Soruların her birinin cevaplarının farklı puanları var. Sayfanın en altında da katsayılarını veriyorum. 100 puan ideal Girişimciyi temsil ederken, 0 puan da ideal Gymnosophists 'i tanımlıyor. 1)       Bir ürün/hizmeti üretmeyi planlarken sizi ne cezbeder? a.        Riskin yüksek olması b.        Rekabetin olmaması c.        Bildiğiniz bir iş kolunda yer alması d.        Kârlılığın yüksek olması 2)       Rekabete dayalı

Kendi işini kurmadan önce kaç yıl çalışmalı?

Üniversite bitsin, 2 yıl kurumsal bir firmada çalışacağım... Sonra kendi işimi kuracağım..  Bu sanırım en çok inanılan 4. sınıf hurafesi dir. Bu inancın neden çok büyük ihtimalle gerçekleşmediğini şöyle açıklayabiliriz. Alacağınız risk büyür. Yeni iş kurarken, yatırılacak para, enerji kadar önemli bir noktada fırsat maliyeti dir. Yani 2 sene bir yerde çalıştıysanız ve kafanız da çalışıyorsa giriş maaşınız %30 ile %100 oranında artması büyük ihtimaldir. Önceden şirketin kuruluş yılında ayda 10 x kazanmanız sizi tatmin edecekken 2 yıl sonrası senaryosunda 13 x veya 20 x'den aşağısı sizi tatmin etmeyecektir. Bu da aldığınız riski büyütecektir. Kurumsallığı öğrenirsiniz veya kurumsallıkta öğrenemezsiniz.  Yeni girişimin ruhunda kurumsallık yoktur. Herkes telefona bakar, acil gitmesi gereken dökümanı patron götürür. Kendi çayını kendin yaparsın, fotokopini çekmek için kırtasiyeye bile gidebilirsin. Bunlar daha çok rahatsız edebilir... Attan inip eşşeğe binmek zor gelebilir. Daha d