Skip to main content

Girişimcilere 7 küçük öneri

Öneri 1: Küçük olun

Her sektörde büyük firmalar vardır. Fakat büyük firmalar müşterilerine yeterince ilgi göstermezler, gösteremezler. Siz her müşterinizi ismi ile tanıyın. Büyük rakipleriniz enerjilerini içsel problemlerini çözmek için harcarken siz müşterilerinizle ilgilenin, pazarlama yapın. El yazınız ile hayırlı olsun veya güle güle kullanın yazmanız bile fark yaratacaktır.

Shangai Expo 2010
Öneri 2: Seyahat edin

Dış pazarlarda neler oluyor takip edin. Google alert kullanın ve Uzak doğudaki fuarlardan haberdar olun. Paranız varsa gidip keşfedin, paranız yoksa bavul ticareti yaparak masraflarınızı çıkarın.
Çin, Hindistan ve büyüyen diğer pazarları yakından gözlemleyin bu pazarlar Türk girişimcileri için büyük fırsatlar barındırıyor.
Ufak da olsa bir ayağınız yurt dışında olsun. Hiç beklemediğiniz fırsatlar her an karşınıza çıkabilir.
Ajda Pekkan modeli hala başarılı oluyor.

Öneri 3: Akıllı çalışın

Bir çok yeni kurulan şirket öncelikle birim maliyetlerine odaklanır. Halbuki beyaz t-shirt deneyindeki gibi asıl büyük sabit masrafları gözümüz görmeyebilir. 
Birçok iş kolu için ofis kirası ve masrafları ikinci büyük sabit giderdir. Bu durumda dahi kurumları büyük kısmı tasarruf edebileceği bu büyük kalemi göremeyebilirler. Kendilerini sabit kiralara ve uzun dönemli kontratlara bağlayacaklarına kısa dönemli ve kullandığın kadar öde sistemli yeni nesil ofisler kullanmalarını tavsiye ederim. Bu sayede ofis giderleri %40 oranında azalacaktır. Aynı zamanda esneklik de yanlarına kar kalacaktır.
 
Öneri 4:Çevreci olun
Kendini ve çalışma arkadaşlarını daha az enerji, kağıt, su kullanımı konusunda motive etmeli ve eğitmeli. Daha verimli teknolojilerin peşinden koşmalı.
Tasarruflu ampuller, az enerji harcayan monitörler, A sınıfı klimalar gibi yeşil teknolojiler faturalarınızı büyük ölçüde azaltacaktır. Yarattığınız bu ekstra bütçeyi de reklam harcamalarınızda kullanabilirsiniz. Konuyu anlatan kısa video.

Öneri 5: Çevrenize bakın
Ekonominin en durgun zamanlarında bile iyi para kazanan sektörler vardır. Türkiye'de bankacılık sektörü, telekominikasyon sektörü ve kamu kurumları kriz zamanında personel harcamalarını kıssa da dış kaynak kullanımına devem edenlerdendi. Bu tür zamanlarda günlük işlerimizden sıyrılabilip bu sektörlere nasıl katma değer verebilirim diye düşünmek işlerin devamı için faydalı olacaktır. 

Öneri 6: Dışkaynak kullanın
Ana işe odaklanıp ciroyu arttırmak birini amaç olmalı. Hemen sonrasında diğer aktiviteleri dış kaynak kullanarak karşılamak çoğu zaman uzun vadede faydalı olur. 
Sekreterinizi bile sanal sekreter olarak kullanabilir, toplantılarınızı bu işleri yapan profesyonel firmalarda yapmanız faydalı olacaktır. Bu sayede ekonomide herkes en iyi bildiği işi yapar ve toplamda herkes fayda görür.

Geliştrend'den bir görüntü
Öneri 7: Çevre Edinin (Network)

Müşteriler, olası iş ortakları, parner şirketlerle tanışmak için artık İstanbul'da birçok toplantı düzenleniyor. AWP partiler, Buluştrend, Likemind aklıma gelenlerden ilkleri. Çekinmeyin katılın. 

Comments

Popular posts from this blog

Girişimcilik Testi

KOSGEB'in girişimciler için birçok hibesi, ücretsiz semineri veya fuar destek programları vardır. Bunları zaten http://www.kosgeb.gov.tr adresinden takip edebiliyoruz. Bir işe başlamadan önce o işe uygun kişimiyiz bilmemiz lazım. Postacı olmaksa hayalin, yürümeye razı mısın? İlk okul öğretmeni olmaksa hayalin, çocukları sever misin?  Girişimci olmaksa hayalin bu iş için doğru kişi misin? Tabi ki aşağıdaki sorular da cevapları da kutsal bir kitaptan alınma değil ama büyük ölçüde (çevremdekileri gözlemlerime göre) doğru. Soruların her birinin cevaplarının farklı puanları var. Sayfanın en altında da katsayılarını veriyorum. 100 puan ideal Girişimciyi temsil ederken, 0 puan da ideal Gymnosophists 'i tanımlıyor. 1)       Bir ürün/hizmeti üretmeyi planlarken sizi ne cezbeder? a.        Riskin yüksek olması b.        Rekabetin olmaması c.        Bildiğiniz bir iş kolunda yer alması d.        Kârlılığın yüksek olması 2)       Rekabete dayalı

Müşteri alışkanlıklarını izlemek. Sokak kapısı örneği

İspanya'nın Barselona şehrinde sokakta yürürken bir apartman kapısı dikkatimi çekti. Bu kapıyı yapan usta diğer ustalardan farklı davranmış. Yaptığı kapıları taktıktan sonra arkasını dönüp gitmemiş, kapıyı kullanan kişilerin hareketlerini izlemiş . Eminim siz de özellikle sokak kapısınıda bir elinizde poşetler varken, diper elinizle kapı kilidini açıyor, aynı anda da ayağınızla kapıyı itiyorsunuzudur. Bu kapı ustası müşterilerinin kullanım alışkanlığını izlemiş ve kullanıcılarına bir güzellik yapmış. Fotoğraf konuyu anlatıyor. Sokak kapısına ayak ile itme aksesuarı Siz sokak kapısını nasıl açıyorsunuz?

Kendi işini kurmadan önce kaç yıl çalışmalı?

Üniversite bitsin, 2 yıl kurumsal bir firmada çalışacağım... Sonra kendi işimi kuracağım..  Bu sanırım en çok inanılan 4. sınıf hurafesi dir. Bu inancın neden çok büyük ihtimalle gerçekleşmediğini şöyle açıklayabiliriz. Alacağınız risk büyür. Yeni iş kurarken, yatırılacak para, enerji kadar önemli bir noktada fırsat maliyeti dir. Yani 2 sene bir yerde çalıştıysanız ve kafanız da çalışıyorsa giriş maaşınız %30 ile %100 oranında artması büyük ihtimaldir. Önceden şirketin kuruluş yılında ayda 10 x kazanmanız sizi tatmin edecekken 2 yıl sonrası senaryosunda 13 x veya 20 x'den aşağısı sizi tatmin etmeyecektir. Bu da aldığınız riski büyütecektir. Kurumsallığı öğrenirsiniz veya kurumsallıkta öğrenemezsiniz.  Yeni girişimin ruhunda kurumsallık yoktur. Herkes telefona bakar, acil gitmesi gereken dökümanı patron götürür. Kendi çayını kendin yaparsın, fotokopini çekmek için kırtasiyeye bile gidebilirsin. Bunlar daha çok rahatsız edebilir... Attan inip eşşeğe binmek zor gelebilir. Daha d